Bülten 2015

Bülten 2015-48 6637 Sayılı Kanun ile Vergi Kanunlarında Yapılan Değişiklikler

Erdoğdu ÖZ

Yeminli Mali Müşavir

www.erdogduozymm.com

İstanbul, 09.04.2015

BÜLTEN ( E.Ö. 2015/48)

6637 SAYILI KANUN İLE VERGİ KANUNLARINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

7 Nisan 2015 gün ve 29319 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun çeşitli kanunlardan oluşmuş 25 ana madde, bir geçici madde ve 2 adet de yürürlük maddesinden oluşmaktadır.

Vergi Kanunları ile ilgili 6 madde, 1 geçici madde ve bir yürürlük maddesi bulunmaktadır.

Vergi ile ilgili maddeler ve kısa yorumları aşağıdadır.

Madde 3- 

25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 26 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının resmî kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları, bunların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal teslimi ve hizmet ifaları, bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara teslim ve ifası; ilgili kurum, temsilcilik, program, fon ve özel ihtisas kuruluşlarının Türkiye’deki faaliyetlerinin devamı veya ilgili kurumlara ilişkin uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu süre içinde katma değer vergisinden müstesnadır.”

“Birinci fıkrada yer alan istisnadan yararlanan kuruluşların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensuplarına Türkiye’de görevde bulundukları süre içinde yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları da katma değer vergisinden müstesnadır.”

Bu madde ile KDV geçici 26 ncı maddede değiştirilen ve eklenen fıkralar ile, Katma Değer Vergisi Kanununda uluslararası kuruluşlar ile bunların mensuplarına sağlanacak katma değer vergisi istisnasının kapsamı genişletilmektedir. Düzenleme ile ev sahibi ülke anlaşması veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan ya da Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türkiye’deki uluslararası kuruluşlar faydalanabilecektir. Ayrıca bu istisnadan, söz konusu kuruluşların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan yönetici kadrolarındaki mensupları da yararlanabilecektir.

Bu madde yayın tarihi olan 7 Nisan 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Madde 4- 

6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına “ithali veya bunlara teslimi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’deki uluslararası kuruluşlar ve bunların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensupları tarafından Türkiye’de görevde bulundukları süre içinde kendi ihtiyaçları için ilk iktisabı, ithali veya bunlara teslimi” ibaresi eklenmiştir.

Bu madde ile, ÖTV Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yapılan düzenleme ile uluslararası kuruluşlar ile bunların mensuplarına sağlanacak Özel Tüketim Vergisi istisnasının kapsamı genişletilmektedir. Düzenleme ile ev sahibi ülke anlaşması veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan ya da Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türkiye’deki uluslararası kuruluşlar faydalanabilecektir. Ayrıca bu istisnadan, söz konusu kuruluşların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan yönetici kadrolarındaki mensupları da yararlanabilecektir.

Bu madde yayın tarihi olan 7 Nisan 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Madde 5- 

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.”

Bu madde ile,VUK 107/A maddesine eklenen fıkra ile  elektronik ortamda tebligatta, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı hükmedilmiştir.

Bu madde yayın tarihi olan 7 Nisan 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Madde 6- 

213 sayılı Kanuna 132 nci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 132/A maddesi eklenmiştir.

“Elektronik yoklama

MADDE 132/A – Yoklama neticeleri, yoklama yerinde bu Kanunun 131 inci maddesinde yer alan yoklama fişi ile aynı mahiyette olan, elektronik ortamda tanzim olunan “yoklama fişi” ile de kayıt altına alınabilir. Bu fiş, nezdinde yoklama yapılan veya yetkilisi tarafından elektronik imza araçlarıyla imzalanır. Yoklama fişinin elektronik imza araçlarıyla imzalanmaması durumunda yoklama fişini temsil eden ve yoklama fiş muhteviyatının değiştirilemeyeceğini güvence altına alan benzersiz bir kodun üzerine yazıldığı bir form imzalanır.

Maliye Bakanlığı elektronik ortamda kayıt altına alınan yoklama fişleri ile birinci fıkrada belirtilen formların şekil ve muhteviyatını tespit etmeye, bunların şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle imzalanması usul ve esaslarını belirlemeye, bunları internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında ilgili kişilere göndermeye ve elektronik ortamda yürütülecek yoklama faaliyetlerine ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

Bu madde ile VUK’a eklenen 132/A maddesiyle, yoklama fişlerinin elektronik ortamda düzenlenmesine imkan  verilmektedir. Bu konuda düzenleme yapma yetkisi Maliye Bakanlığına verilmiştir.

Bu madde yayın tarihi olan 7 Nisan 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Madde 8- 

13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“ı) Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si.

Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılır. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.

Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.

Bu bentte yer alan oranı, şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150’ye kadar farklı uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.”

Bu madde ile, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine eklenen hükme göre, sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ödenmiş veya çıkarılmış sermayelerindeki nakdi artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek kaydıyla indirim olarak dikkate alınabilecektir.

Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılır.

Bu madde  1 Temmuz 2015 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Madde 24- 

25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 34 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yürürlüğe giren ve 23/6/2000 tarihli ve 4586 sayılı Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişine Dair Kanun kapsamında bulunan milletlerarası andlaşma hükümleri çerçevesinde katma değer vergisinden istisna edilmiş olan transit petrol boru hattı projelerinin inşa ve modernizasyonunu gerçekleştirenlere 1/1/2014 tarihinden itibaren yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisinden müstesnadır.

Bu kapsamda yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, 32 nci madde hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir.

Maliye Bakanlığı, istisna kapsamına girecek teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisna ve iadeye ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

Bu madde ile, KDV Kanununa geçici 34 üncü madde eklenmekte ve 07.04.2015 tarihinden önce usulüne uygun yürürlüğe giren ve 4586 sayılı Kanun kapsamında bulunan milletlerarası anlaşma hükümleri çerçevesinde KDV’den istisna edilmiş olan transit petrol boru hattı projelerinin inşa ve modernizasyonunu gerçekleştirenlere 01.01.2014 tarihinden itibaren yapılan teslim ve hizmetler tam istisna kapsamına alınmakta, bu işlemleri yapanların yüklendikleri KDV’nin indirimi, indirim yoluyla telafi edilememesi halinde iadesi imkanı sağlanmaktadır.

Bu madde yayın tarihi olan 7 Nisan 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.