Bülten 2022

KDV Genel Uygulama Tebliğinde 43 Nolu KDV Genel Tebliği ile Yapılan Değişiklikler

BÜLTEN 2022-171

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 43)

25 Ekim 2022 gün ve 31994 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 43)”de yapılan değişiklikler maddeler itibariyle sıralanmıştır. Maddelerdeki değişiklikler Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğindeki yerlerine yerleştirilmiştir. Değişen bölümlere tırnak işareti içinde siyah puntolu yazılarla işlenmiş ve değişen metinlerin üzeri çizilmiştir. Daha sonra da değişiklikler italik harflerle özetlenmiştir.

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.1.2.) bölümünün ikinci paragrafında yer alan “sorumlu sıfatıyla” ibaresi ile üçüncü paragrafının üçüncü satırında yer alan “- Sorumlu sıfatıyla” ibaresinden sonra gelmek üzere “kanuni süresinde” ibareleri eklenmiş; aynı bölümün üçüncü paragrafının üçüncü satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satır eklenmiş; aynı bölümde yer alan “Örnek”in ikinci paragrafının üçüncü cümlesi “2 No.lu KDV Beyannamesi yanlışlıkla süresinden sonra 20 Ağustos tarihinde verilirse ve tevkif edilen 126 TL tutarındaki KDV 5 Eylül tarihinde ödenirse söz konusu KDV, en erken ödemenin yapıldığı Eylül dönemine ilişkin 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.” şeklinde değiştirilmiştir.

“- Sorumlu sıfatıyla kanuni süresinden sonra beyan edilen kısmı ise bu beyana ilişkin ödemenin yapıldığı döneme ait,”

2.1.1.2. İndirim

2 No.lu KDV Beyannamesinde herhangi bir surette indirim yapılması mümkün olmadığından tevkif edilen KDV’nin tamamının beyan edilerek vergi dairesine ödenmesi gerekmektedir.

Tevkifat uygulayan alıcının KDV mükellefiyetinin bulunması ve tevkifat uyguladığı teslim veya hizmeti indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanacak olması halinde, sorumlu sıfatıyla “kanuni süresinde” beyan edilen tutar, beyanın yapıldığı ay içinde verilmesi gereken 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabilir. Bu indirimin dayanağı 2 No.lu KDV Beyannamesi olacaktır.

Kısmi tevkifata tabi işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV;

– Satıcı tarafından beyan edilecek kısmı, takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla işleme ait fatura veya benzeri belgenin defterlere kaydedildiği döneme ilişkin olarak verilmesi gereken,

– Sorumlu sıfatıyla “kanuni süresinde” beyan edilen kısmı ise 2 No.lu KDV Beyannamesinin verildiği ay içinde verilmesi gereken,

“- Sorumlu sıfatıyla kanuni süresinden sonra beyan edilen kısmı ise bu beyana ilişkin ödemenin yapıldığı döneme ait,”

1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılır.

Örnek: Satıcı (B), alıcı (A)’ya 12 Mayıs’ta 1.000 TL karşılığında bakır tel teslim etmiş, genel oranda KDV’ye tabi bu teslimle ilgili olarak 13 Mayıs’ta düzenlediği faturada hesaplanan KDV, tevkif edilecek KDV ve tahsil edilecek KDV tutarlarını, Tebliğin (I/C-2.1.3.4.2.) bölümündeki açıklamalara uygun olarak, sırayla 180 TL, 126 TL ve 54 TL olarak göstermiştir.

(A), bu alışla ilgili 2 No.lu KDV Beyannamesini 24 Haziran’a kadar vermek zorundadır. Bu ödevini yerine getirmişse, söz konusu beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edeceği 126 lirayı, 24 Haziran’a kadar vermesi gereken Mayıs dönemi 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapabilecektir. 2 No.lu KDV Beyannamesi yanlışlıkla süresinden sonra, mesela, 24 Ağustos’ta verilirse 126 TL tutar da 24 Ağustos’a kadar verilmesi gereken Temmuz dönemi 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir. “2 No.lu KDV Beyannamesi yanlışlıkla süresinden sonra 20 Ağustos tarihinde verilirse ve tevkif edilen 126 TL tutarındaki KDV 5 Eylül tarihinde ödenirse söz konusu KDV, en erken ödemenin yapıldığı Eylül dönemine ilişkin 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.”

Mükellef (A)’nın satıcıya ödediği/borçlandığı 54 TL tutar ise vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla alış faturasının defterlere kaydedildiği dönemde indirim konusu yapılabilecektir.

Satıcının bu teslimle ilgili faturayı süresinden sonra düzenleyip (A)’ya intikal ettirmesi sorumlu sıfatıyla beyanın 24 Haziran’a kadar yapılmasına engel değildir. Bu durumda hesaplanan verginin sorumlu sıfatıyla beyan edilecek olan 126 TL tutarındaki kısım 24 Haziran’a kadar 2 No.lu KDV Beyanname ile bildirilecek, satıcıya ödenmesi gereken 54 TL tutarındaki kısım ise vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı geçmemek şartıyla faturanın defterlere kaydedildiği dönem için verilecek 1 No.lu Beyannamede indirim konusu yapılabilecektir.

Özet Değişiklik:

Kısmi tevkifata tabi işlemlerde işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin sorumlu sıfatıyla kanuni süresinden sonra beyan edilen kısmının bu beyana ilişkin ödemenin yapıldığı döneme ait 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabileceği açıklanmaktadır.

Bu madde yayın tarihi olan 25 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 2- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.8.1.) bölümünde yer alan “(4/10)” ibaresi “(5/10)” olarak değiştirilmiş; aynı bölümün ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Ayrıca, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin payları Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören şirketler tarafından tesliminde de tevkifat uygulanır.”

2.1.3.3.8. Demir-Çelik Ürünlerinin Teslimi

2.1.3.3.8.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı Demir-çelik ve alaşımlarından mamul, Tebliğin (I/C-2.1.3.3.8.2.) bölümünde belirtilen ürünlerin, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümlerinde sayılanlara tesliminde (4/10) (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin, ithalatçılar tarafından yapılan teslimleri ile münhasıran cevherden üretilenlerinin üreticiler tarafından ilk tesliminde tevkifat uygulanmaz, bu safhalardan sonraki el değiştirmelerde ise tevkifat uygulanır. Bununla birlikte, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin hurdadan, diğer hammaddelerden veya hurda, cevher ve diğer hammaddeler birlikte kullanılarak üretilmesi halinde bu ürünlerin ilk üreticilerinin teslimi dâhil her safhasındaki teslimlerinde tevkifat uygulanır.

“Ayrıca, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin payları Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören şirketler tarafından tesliminde de tevkifat uygulanır.”

İthalatçılar tarafından yapılan teslimlere ilişkin düzenlenen faturada “Teslim edilen mal doğrudan ithalat yoluyla temin edildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına ve ithalata ilişkin fatura ve gümrük beyannamesi bilgilerine yer verilir. Cevherden üretim yapanlar ise düzenlenen faturada “Teslim edilen mal firmamızca münhasıran cevherden üretildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına yer vermek suretiyle tevkifat uygulanmaksızın işlem yapar.

Özet Değişiklik:

Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin tesliminde uygulanacak tevkifat oranı (5/10) olarak belirlenmekte ve demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin Payları Borsa İstanbul A.Ş.’nde işlem gören şirketler tarafından tesliminde de tevkifat uygulanacağı açıklanmaktadır.

Bu değişiklikler 1 Kasım 2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Aynı Tebliğin (III/B-3.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

3. İndirimli Orana Tabi İşlemlerde İade Uygulaması

3065 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca vergi oranları indirilen teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı aşan kısmı, Tebliğin (III/B-3.2.2.) bölümünde belirtilen borçlara yılı içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla mahsuben, izleyen yıl içerisinde talep edilmesi kaydıyla nakden ya da söz konusu borçlara mahsuben iade edilebilir.

3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrasında 6770 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup  indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan mahsuben iade edilmeyen verginin yılı içinde nakden iadesiyle ilgili sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemleri belirlemeye Bakanlığımız yetkili kılınmıştır.

Bu yetki çerçevesinde, indirimli orana tabi konut ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (II) sayılı listenin 28, 29, 31 ve 34 üncü sırası 24 kapsamındaki malların teslimlerinden25 doğan KDV iadelerinin, yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle talep edilmesi kaydıyla nakden yapılması uygun görülmüştür.

“Aynı yetki çerçevesinde, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların takvim yılının Ocak-Haziran dönemindeki teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, en erken ilgili yılın Haziran dönemi en geç ilgili yılın Kasım dönemi itibarıyla talep edilmesi kaydıyla nakden yapılması uygun görülmüştür.”

Özet Değişiklik:

Gıda maddelerinin teslimlerinden doğan iade taleplerinin, takvim yılının Ocak-Haziran dönemindeki teslimleri için, en erken ilgili yılın Haziran en geç ilgili yılın Kasım dönemi itibarıyla talep edilmesi kaydıyla nakden iade edilebileceği belirtilmektedir.

Bu değişiklikler 1 Kasım 2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Aynı Tebliğin (III/B-3.2.5.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların teslimlerinden doğan yılı içinde nakden iade tutarı, Tebliğin (III/B-3.1.1.) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlemlerin yapıldığı yılın Ocak-Haziran dönemi için altı aylık olarak ve Haziran dönemi sonu itibarıyla hesaplanır. Benzer şekilde, 10.000 TL ve üstündeki nakden iade taleplerinin, teminat verilmeksizin vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılmasının talep edilmesi halinde, iade vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihte yapılır.”

3.2.5. Yılı İçinde Nakden İade İşlemi Tebliğin (III/B-3.) bölümünde açıklanan indirimli orana tabi konut ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (II) sayılı listenin 28, 29, 31 ve 34 üncü sırası kapsamındaki malların teslimlerinden doğan yılı içinde nakden iade tutarının hesaplanmasında Tebliğin (III/B-3.1.1.) bölümünde yer alan açıklamalar, iade taleplerinin yerine getirilmesinde ise Tebliğin (III/B-3.2.1.) bölümünde yer alan açıklamalar geçerlidir. Ancak, 10.000 TL ve üstündeki nakden iade taleplerinin, teminat verilmeksizin vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılmasının talep edilmesi halinde, iade vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihte yapılır.

“2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların teslimlerinden doğan yılı içinde nakden iade tutarı, Tebliğin (III/B-3.1.1.) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlemlerin yapıldığı yılın Ocak-Haziran dönemi için altı aylık olarak ve Haziran dönemi sonu itibarıyla hesaplanır. Benzer şekilde, 10.000 TL ve üstündeki nakden iade taleplerinin, teminat verilmeksizin vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılmasının talep edilmesi halinde, iade vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihte yapılır.”

Özet Değişiklik

Tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleşmesinden sonra işleme ilişkin mal ve hizmet alımları ile ilgili kur farklarına ilişkin açıklama yapılmaktadır.

Bu değişiklikler 1 Kasım 2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5- Aynı Tebliğin (IV/A-1.6.) bölümü başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1.6. İstisna Kapsamındaki İşlemin Gerçekleşmesinden Sonra İşleme İlişkin Mal ve Hizmet Alımları ile İlgili Kur Farkları

Tam istisna kapsamındaki bir işlemin gerçekleşmesinden sonra, söz konusu işleme ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellef lehine veya aleyhine kur farkı ortaya çıkabilmektedir.

Mükellef aleyhine ortaya çıkan kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür. Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir.

Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak lehine oluşan kur farkı nedeniyle KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönem beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir. Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin lehine oluşan kur farkının iade işlemleri sonuçlandırılmadan önce ortaya çıkması halinde bu tutarın iade hesabından düşülmesi gerekmektedir. İadeye konu edilemeyen bu tutarın ise kur farkının ortaya çıktığı dönem indirim hesaplarına alınması mümkündür. Söz konusu kur farkının iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra ortaya çıkması halinde ise iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.”

1.6. İstisna Kapsamındaki İşlemin Gerçekleşmesinden Sonra İşlemle İlgili Yüklenilen Kur Farkları Tam istisna kapsamındaki bir işlemin gerçekleşmesinden sonra, söz konusu işleme ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait kur farkları ortaya çıkabilmekte olup, söz konusu kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür. Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir.

“1.6. İstisna Kapsamındaki İşlemin Gerçekleşmesinden Sonra İşleme İlişkin Mal ve Hizmet Alımları ile İlgili Kur Farkları

Tam istisna kapsamındaki bir işlemin gerçekleşmesinden sonra, söz konusu işleme ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellef lehine veya aleyhine kur farkı ortaya çıkabilmektedir.

Mükellef aleyhine ortaya çıkan kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür. Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir.

Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak lehine oluşan kur farkı nedeniyle KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönem beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir. Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin lehine oluşan kur farkının iade işlemleri sonuçlandırılmadan önce ortaya çıkması halinde bu tutarın iade hesabından düşülmesi gerekmektedir. İadeye konu edilemeyen bu tutarın ise kur farkının ortaya çıktığı dönem indirim hesaplarına alınması mümkündür. Söz konusu kur farkının iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra ortaya çıkması halinde ise iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.” 

Bu madde yayın tarihi olan 25 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 6- Aynı Tebliğin;

a) (IV/A-5.1.) bölümünün (a) alt bendinde yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun veya sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak, aynı bölümün (c) alt bendinde yer alan “teminat mektupları” ibaresi “teminat mektupları veya sigorta şirketi kefalet senetleri” olarak değiştirilmiştir.

b) (IV/A-5.2.) bölümüne aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetlerinin paraya çevrilmeleri konusunda hiçbir sınırlayıcı şart taşımayacak biçimde süresiz ve şartsız, Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No:1) ekindeki örneğe (EK-13) uygun olarak ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenmiş olması gerekir.”

c) (IV/A-5.4.) bölümünün başlığında yer alan “Teminat Mektuplarının” ibaresi “Teminat Mektuplarının ve Sigorta Şirketi Kefalet Senetlerinin” olarak, ilk paragrafında yer alan “Teminat mektupları” ibaresi “Teminat mektupları ve sigorta şirketi kefalet senetleri” olarak, ikinci paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun ve sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun/sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak ve aynı paragrafta yer alan “bankaların” ibaresi “bankalar ve sigorta şirketlerinin” olarak değiştirilmiştir.

ç) (IV/A-5.5.) bölümünün başlığında yer alan “Teminat Mektuplarının” ibaresi “Teminat Mektuplarının ve Sigorta Şirketi Kefalet Senetlerinin” olarak, birinci ve üçüncü paragraflarında yer alan “Banka teminat mektubu” ibareleri “Banka teminat mektubu ve sigorta şirketi kefalet senedi” olarak, birinci paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, ikinci paragrafında yer alan “banka teminat mektuplarının” ibaresi “banka teminat mektupları ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “Bankalar” ibaresi “bankalar ve sigorta şirketleri” olarak, “teminat mektuplarına” ibaresi “teminat mektuplarına ve sigorta şirketi kefalet senetlerine” olarak, üçüncü paragrafında yer alan “teminat mektubunu veren banka şubesinden” ibaresi “teminat mektubunu ve sigorta şirketi kefalet senedini veren banka şubesi veya sigorta şirketinden” olarak değiştirilmiştir.

d) (IV/A-5.6.) bölümünün birinci ve ikinci paragraflarında yer alan “teminat mektubu” ibareleri “teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak, üçüncü paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının veya sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak değiştirilmiştir.

e) (IV/A-6.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “banka teminat mektubu” ibaresi “banka teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak değiştirilmiştir.

f) (IV/C-2.) bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “veya banka teminat mektubu” ibaresi “, banka teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak değiştirilmiştir.

Özet Değişiklik:

1/7/2022 tarihli ve 31887 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7417 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi uyarınca 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikle “sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetleri”nin de teminat olarak kabul edilmesine ilişkin yapılan değişikliğe uygun olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümleri güncellenmektedir.

Bu değişiklikler 1 Kasım 2022 tarihinde yürürlüğe girer.

İlgili Genel Tebliğ için tıklayınız.

Erdoğdu ÖZ

Yeminli Mali Müşavir

26.10.2022