Makale 2012Makaleler

6322 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve Açıklamaları III 6183 ve 213 Sayılı Kanunda Yapılan Değişiklikler

Erdoğdu ÖZ

Yeminli Mali Müşavir

İstanbul, 20.06.2012

6322 SAYILI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN ve AÇIKLAMALARI III

AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN VE VERGİ USUL  KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

I-GİRİŞ

6328 sayılı Kanun  15 Haziran 2012 gün ve 28324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

44 maddeden oluşan kanunda 13 kanunda düzenleme yapılmıştır.Bu düzenlemelere ilişkin kanunlar aşağıda sayılmıştır.

1-6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun

2-6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu

3-193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu

4-213 sayılı Vergi Usul Kanunu

5-492 sayılı Harçlar Kanunu

6-3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu

7-4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu

8-4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu

9-4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu

10-5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

11-5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu

12-5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

13-6111 sayılı Vergi Barışı Kanunu

Bu makalemizde, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki  Kanunun ile 213 Sayılı Vergi Usul Kanunundaki değişiklikler açıklanacaktır.

I-6183 SAYILI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN

Madde 1-

21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “bu yerin belediye sınırları dışındaki” ibaresi “diğer” şeklinde değiştirilmiştir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun Ödeme Yeri başlıklı 39 uncu maddesinde yapılan değişiklikle, amme borçlularının belediye sınırı ayrımı olmaksızın, ilgili tüm tahsil dairelerine ödeme yapmalarına imkan tanınmaktadır.

Madde 2-

6183 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2014″ ibaresi”31/12/2023” şeklinde, “genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idarelerce” ibaresi “merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerince” şeklinde, “29.1.2004 tarihli ve 5084 sayılı Kanun” ibaresi “29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun ek 3 üncü maddesi” şeklinde değiştirilmiştir.

6183 sayılı Kanunun geçici 8 inci maddesinde sayılan  kurum ve kuruluşların Devlete ait olan ve anılan Kanun kapsamına giren borçlarına karşılık, mülkiyeti bu kurum ve kuruluşlara ait ve üzerinde herhangi bir sınırlama bulunmayan taşınmazların belirli şartlarla Maliye Bakanlığı tarafından satın alınması suretiyle amme borçlarının terkin edilmesi hususu düzenlenmiştir. Madde ile, söz konusu düzenlemenin uygulama suresi 31/12/2023 tarihine kadar uzatılmakta; daha önce genel ve katma bütçeye dahil dairelerce ihtiyaç duyulan taşınmazlar için öngörülen uygulama, merkezi yönetim kapsamındaki tüm idareleri kapsayacak şekilde genişletilmektedir. Aynı zamanda, 5018 sayılı Kanunla kaldırılan katma bütçe ibaresi nedeniyle ortaya çıkan tereddütler de giderilmektedir.

Ayrıca, 5084 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelerin, 5838 sayılı Kanunun 23 uncu maddesi ile 4706 sayılı Kanuna eklenen ek 3 uncu madde ile yeniden düzenlenmiş olması  nedeniyle, 6183 sayılı Kanunun birinci fıkrasında yer alan “29.1.2004 tarihli ve 5084 sayılı Kanun” ibaresi “29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun ek 3 uncu maddesi” şeklinde değiştirilmektedir. Böylece, bu konuda uygulamada yaşanması olası tereddütlerin giderilmesi amaçlanmaktadır

B-213 SAYILI VERGİ USUL KANUNU

Madde 14-

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112 nci maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen (4) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş, maddeye aşağıdaki (5) numaralı fıkra eklenmiş ve mevcut (5) numaralı fıkra (6) numaralı fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.

“4. Fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergiler, fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120 nci madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edilir.”

“5. Vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerin, ilgili mevzuatı gereğince mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmemesi halinde, bu tutarlara üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynıdönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz, 120 nci madde hükümlerine göre red ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödenir.”

Vergi Usul Kanunu’nun Özel Ödeme Zamanları başlıklı 112 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasında yapılan değişiklikle, fazla ve yersiz olarak ödenen vergilerin iadesinde, mükellefe tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak faizin ödenmesi sağlanmaktadır. Ancak, verginin fazla veya yersiz tahsil edilmesinin mükellefin beyanından kaynaklanması hallerinde faiz, mükellefin hatanın düzeltilmesine dair müracaat tarihinden itibaren hesaplanacaktır.

Madde 15-

213 sayılı Kanunun 325 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 325/A maddesi eklenmiştir.

“Girişim sermayesi fonu:

MADDE 325/A- Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilir. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10’unu ve öz sermayenin %20’sini aşamaz.

Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulur. Mükelleflerce, fonun ayrıldığıyılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.

Bu fon; amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması, dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması veya işin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi ya da girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde bu maddede belirtilen amaçla yeniden kullanılmaması halinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Bu Kanunun 15 inci maddesi ile aynı Kanunun Sermayenin İtfası başlıklı 325 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenmesi öngörülen 325/A maddesi ile, girişimciliğin teşvik edilmesi amacıyla Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına sermaye olarak konulması veya bunların paylarının satın alınması amacıyla, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10 ‘unu ve öz sermayenin %20 ‘sini aşmamak şartıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilmesine imkan sağlanmakta, ayrıca bu fonun kullanımına yönelik düzenlemelere yer verilmektedir.

Madde 16-

213 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Fazla veya yersiz tahsilatta faiz ödemesi:

GEÇİCİ MADDE 29- Bu Kanunun 112 nci maddesinin (4) numaralı fıkrası, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde uygulanır.”

Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici 29 uncu maddeyle, yukarıda belirtilen düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra fazla ve yersiz olarak ödenen vergilerin iadesinde uygulanacağı hüküm altına alınmaktadır.